CHP Bursa Milletvekilleri Kayıhan Pala, Hasan Öztürk, Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Orhan Sarıbal, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile birlikte CHP’li ilçe belediye başkanlarının da katıldığı toplantı, Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, partisinin hem Bursa’da hem de Türkiye genelinde birinci parti olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi Bursa'nın birinci partisi, Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'nin birinci partisi, Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin umududur ve geleceğidir. Zamanında Cumhuriyet Halk Partililer birbirlerinin yüzlerine bakamayacak demişlerdi. Ben bugün gönül rahatlığıyla şunu açıkça söylüyorum: Ben bu partinin il başkanı olmaktan her gün daha fazla gurur duyuyorum. Ben bugün bütün mücadele arkadaşlarımın yüzlerine bakınca onur duyuyorum.”
Yeşiltaş, CHP’li belediye başkanlarının zor koşullar altında büyük bir mücadele verdiğini belirterek,
“Belediye başkanlarımız tarihin en zor döneminde Bursalı hemşehrilerimiz için yürekli bir mücadele ortaya koyuyorlar. Ben her bir belediye başkanımla onur duyuyorum, her biriyle gurur duyuyorum. Bugün sokağa çıkıp insanların yüzlerine bakmaya korkanlar bizi anlayamaz. Hiç kimse unutmasın, hiçbir şekilde yıldıramaz. Çünkü bizim sevdamız Bursa sevdası, bizim sevdamız Türkiye sevdasıdır.” dedi.
Harmancık Belediye Başkanı Haşim Ali Arıkan ise ilçesinin sorunlarına ve avantajlarına değindi:
“En uzak ve en küçük ilçe belediye başkanıyım. Yirmi yıl önceki seçimden sonra 2024 yılında Harmancık’ta seçimi kazandık. O günden bugüne kadar evet güzel işler yaptık. İlçemizin avantajı ve dezavantajları var. Çam ağaçlarının içerisinde, temiz hava, akşamları hala daha soğuk bizim oralar. Klima kullanmayan bir iklime sahip.”
Arıkan, ilçedeki ulaşım sorunlarına da dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Diğer taraftan dezavantajımız yol problemimiz vardı. O da yarın 15 Temmuz'da tünelin açılışı olacağını duydum. Diğer taraftan diğer yol çalışmaları da artık bitmek üzere. Dolayısıyla yol problemimiz de umarım biter.”
Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç ise konuşmasında, içinde bulunulan dönemde belediyeciliğin sadece hizmet değil aynı zamanda direnç gerektirdiğini vurguladı:
“Yaşadığımız dönem bir yerel yöneticinin hizmet üretmesiyle değil direnç göstermesiyle tanınıyor. Kaynak kesintilerine rağmen, bürokratik geciktirmelere rağmen halka hizmet etmeye devam ediyoruz. Bize oy verenler kadar vermeyenlerin de yaşam kalitesini yükseltmek için çalışıyoruz.”
Dalgıç, Mudanya’daki çalışmalara da değinerek şunları söyledi:
“Risk analizlerini tamamladık, yerinde dönüşüm ve uydu tabanlı sistemleri hayata geçirdik. Tarımı, yerel üretimi kooperatif çatısı altında topladık. Bize destek çıkılmadı. Projeler değil dedikodular konuşuldu. Bizim için halkın ihtiyacı, siyasi manevralardan daha önemli. Bu işler önümüze koyulan engelleri aşarak oldu. Biz ‘rağmen belediyeciliği’ yapıyoruz. Kaynak kesilebilir ama umut kesilemez. Soruşturma açılabilir ama halkın gönlüne kayyum atanamaz. Her şeye rağmen bir aradayız. Farklı ilçelerdeyiz fakat aynı yerdeyiz, halkın tarafındayız.”
Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren ise konuşmasında değişimin gerekliliğine ve ülkenin içinde bulunduğu duruma dikkat çekti:
“İnsanlar bir şeyleri değiştirmeye çalışıyorlar. Ama hep aynı şeyi yapıyorlar. Böyle bir şey olmaz. Yani aynı şeyi yaparak farklı sonuçlar elde edilemez. Bugün hepimizin yeni şeyler söylemesi lazım.”
Deviren, özellikle genç kuşakla ilişkilere ve toplumsal değişime vurgu yaparak şunları kaydetti:
“Duruş olarak değineyim. Duruşlar, yeni tavırlar sergilemek. Çünkü biz gelişen dünya için Z kuşağını yakaladık ama tereddütümüzden dolayı onları farklı görüyoruz. Niye onları farklı görüyoruz? Biz kendimizi değiştirmedik, hiç değişemiyoruz, konfor alanımızı bozmak istemiyoruz. Yani hiç kimse öz eleştiri yapmıyor. Ülkemizde büyük sorun var. Çerçevenin temelinde de bu var. Artık vatandaşımızın, milletimizin uyanması gerekiyor.”
Gemlik’in deprem riski taşıdığına da dikkat çeken Deviren, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bir deprem sorunu var. Hepimiz depremi hatırlıyoruz. Gemlik gerçekten bir deprem riskiyle karşı karşıya. Bunu geçen haftalarda da yaşadık. Üst üste gelen depremlerle tekrar bir uyanışa geldik. İşte biz nedense bir şeyler olduktan sonra bir şeyler yapma çabası içerisindeyiz. Öncelikle bu anlamda da bir araya gelmeliyiz.”
Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem ise göreve geldikten sonra belediyenin mali durumuna yönelik yaptığı çalışmalarla ilgili bilgi verdi:
“Göreve ilk geldiğimiz gün borç listesini belediyeden sallandırdım. Bu cesaret işiydi ve gerçekleştirdik. O kadar kötü bir şekilde idare edilmiş ki. Geldiğimiz gün tasarruf tedbirlerini aldık, personel çıkardık ki benim için bu çok zordu.”
Belediyeye gelir sağlayan adımlar ve projeler hakkında da konuşan Erdem, şunları kaydetti:
“Yüzde 2 komisyonla çalışan istasyonlarımız vardı. Komisyon 2’den 13 buçuğa çıktı ve bizim ciddi gelirimiz oldu. Yapılan kamulaştırmalar vardı, hiç alınıp ödenmemişti. Onları tek tek ödüyoruz. Sigorta borcu yüzde 60 faizle uçuk rakamlara çıktı. 140 milyon civarı faizle karşılaştık. Yaklaşık 500 milyon lira borçtan 70 milyon lira borcumuz kaldı. Büyük ölçüde rahatlamış durumdayız.”
İlçedeki yatırımlara da değinen Erdem, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yatırım da yapmaya çalışıyoruz. Güllüce Sanayi Bölgemiz vardı. Satışa karşı çıktık çünkü 18 uygulaması, kadastro uygulaması yapılmamıştı. Hepsini yaptırdık, her parsel müstakil tapu oldu. Bir alışveriş merkezi girişimimiz de var. Altyapı çalışmalarımızı hızlandırdık. Bitti gibi gösterilen altyapı çalışmaları maalesef bitmedi.”
Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ise konuşmasında hem yerel yönetim anlayışına hem de siyasi atmosferdeki algı operasyonlarına değindi:
“Ülkenin içinde bulunduğu durumu, tarihi gerçeklikleri başkanlar anlattı. Tüm çıplaklığıyla süreci yurttaşlarımız izliyor, görüyor, günü geldiğinde en güzel cevabı verecek. Biz, malumunuz ne kadar Bursa büyük desek de çoğu anlamda küçük bir yer. Dayanışmamızı göstermek adına karşınıza hep birlikte çıktık.”
Parti içi gündemlerin kamuoyuna çarpıtılarak sunulduğunu belirten Aydın,
“Tüm dünyanın derdi parti içi meselelermiş gibi yansıtılıyor. Enkaz edebiyatı yapmadık, borçları asmadık, yandık bittik kül olduk demedik. Biz her şeyi biliyoruz. Millet bize bir kredi açtı, yerelde iktidarı değiştirmek istiyoruz dediler. Bize anahtarı 5 yıl için teslim ettiler. Hizmet odaklı, vatandaş odaklı, halkın beklentisi neredeyse oradayız.”
Aydın, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:
“CHP 100 küsür yıllık parti. Savaş meydanlarında kurulmuş bir partidir.”
Toplantıda CHP Bursa Milletvekilleri Hasan Öztürk, Orhan Sarıbal ve Nurhayat Altaca Kayışoğlu da söz aldı. Birlik ve beraberlik mesajı veren Hasan Öztürk, dayanışmanın önemine vurgu yaptı. Orhan Sarıbal, iklim değişikliği yasası ve TBMM’den yarın geçmesi beklenen maden yasası üzerinde durdu. Nurhayat Altaca Kayışoğlu ise haklı mücadelelerini sürdürdüklerini belirterek,
“Hiçbirinizi yarıyolda bırakmayacağız.”
ifadelerini kullandı.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, toplantıda yaptığı uzun açıklamalarda hem yerel hizmetlere hem de genel yönetime dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
Hizmet anlayışlarını şu sözlerle ifade etti:
“Hizmetleri yaparken birinin gözüne sokmak değil, fayda sağlayacak, insanları mutlu edecek hizmetleri önceliyoruz. Pek çok caddede, sokakta çalışmalarımızı sürdürüyoruz. O kadar çok yol yaptık ki artık açılış bile yapmıyoruz. Vatandaşlar ‘gelin kurdele keselim’ diyor. Bir yerde park yapmışız, üst yapıları yapmışız, alt yapıları yapmışız. Kullansınlar, rahat edip mutlu olsunlar, bize yeter.”
Yangınların büyük oranda insan kaynaklı olduğunu vurgulayan Bozbey, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşlara seslenerek şu uyarılarda bulundu:
“Yangınların insan odaklı olduğunu unutmayalım. Tedbirsizlik büyük sorun. Sevgili köylülerimiz, artık lütfen anız yakmayın. Bu yüzden birçok ağacımızı yitirdik, binlerce canlı yok oldu, doğanın dengesi bozuldu. Bacalarımızı temizleyelim, elektrik tesisatlarımızı kontrol ettirelim. Bu tedbirleri alırsak yangınlarla ilgili çok önemli mesafeler kat edebiliriz. 10-15 dakikada bir yangın ihbarı alan bir Bursa olduk.”
Bursa’da yürütülen çalışmaların her bir kuruşunun halk adına kullanıldığını vurgulayan Bozbey, kamu bütçesinin sorumluluğunu şu sözlerle anlattı:
“Tüm algı çalışmalarının karşısında veriye dayalı gerçekleri sizlerle paylaşmak bizim için bir sorumluluk. Her ay bunu yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Bizler kendi paramızı değil, vatandaşın parasını kullanıyoruz. Para benim değil, 3.3 milyon insanın bütçesi. Yeni doğmuş bir çocuğun dahi hakkı olduğunu düşünerek, kaynakları dikkatli ve adil şekilde kullanmak zorundayız. Bu güne kadar bunu yaptık, bundan sonra da aynı sorumlulukla sürdüreceğiz. Gelen bütçenin tamamını onurlu ve hakkaniyetli biçimde, sosyal desteklerle halkın ihtiyaçlarına aktarmak görevimiz.”
BUSKİ’nin mali durumuna da dikkat çeken Bozbey, kamuoyunu şu ifadelerle bilgilendirdi:
“1 metreküp suyun maliyeti 72 lira. Biz de vatandaşlara destek olmak adına katkı sağlıyoruz. BUSKİ, Büyükşehir Belediyesi’nden aldığı bütçeyle hizmetlerini sürdürüyor. Bursalıların bunu bilmesi lazım. BUSKİ’nin durumu oldukça kötü. Yıllardır yapılan yanlışlıkların sonucu bugün karşımıza çıkıyor. Biz bu durumu düzelteceğiz. Sürdürülebilir bir BUSKİ oluşturamazsak hizmet edemez hale geliriz. Gerçekleri konuşmamız gerekiyor. Bursa önemli bir kent. BUSKİ, geçmişte Büyükşehir’e para aktaran bir kurumken, şimdi para isteyen bir hale geldi.”
Bozbey, Bursa’nın karşı karşıya olduğu su krizine de dikkat çekerek tasarruf çağrısı yaptı:
“Barajlarda 43 günlük suyumuz kaldı. Kuyularla birlikte hesapladığımızda yaklaşık 50-55 günlük bir suyumuz var. Bursalılardan özellikle bahçelerini içme suyuyla sulamamaları konusunda ricada bulunuyorum. Su kullanımını azaltmamız gerekiyor. Çeşmeleri açık bırakmayalım. Tasarruf konusunda bir kez daha vatandaşlarımızın duyarlılığına ihtiyacımız var.”
Başkan Bozbey, toplantıda ayrıca ulaşım alanındaki önemli yeniliklere de değindi:
“Artık abonman yerine kişiselleştirilmiş Bursa Kart Abonman Sistemi'ne geçiyoruz. Kullanıcılarımıza çeşitli avantajlar sunacak, raylı sistem kullanımını teşvik edeceğiz. Dijital altyapıya sahip vatandaşlarımızın lehine önemli adımlar atılıyor. Hazırlıklarımız devam ediyor. Şu anda 71 farklı ulaşım kartı var ve bu sayı sadeleşecek, 4-5’e indirilecek. Bu kartların kontrol edilip takip edilmesinin ne kadar zayıf olduğunu bilmeliyiz. Yeni kartlar kişiye özel, yapay zeka sistemli Kişiselleştirilmiş Bursa Kart Abonman Sistemi olacak. Hangi hatların yoğun kullanıldığını analiz edip daha verimli planlamalar yapacağız. Bu veriler, hizmet iyileştirmemiz için güçlü bir altyapı sağlayacak. Şimdi bir kart kaybolduğunda içindeki bakiye de gidiyor; yeni sistemle bunlar kalkacak.”
Bozbey, abonman kullanıcılarıyla ilgili detayları ise şöyle aktardı:
“100 bin abonmanın 75 bini öğrenci. 25 bini ise bilet sahibi abonmanlar. Türkiye’de en avantajlı tarife sunan belediyeyiz. Araştırmalarımıza göre öğrencilerimizin ortalama 60-70 biniş kullanımı var. Bunları da dikkate alarak bir sistem tasarlayacağız. 25 bin abonman sahibinin kriterlerini belirleyip ona göre yeni sistemi oluşturacağız. Öğrencilerimiz abonman almadan kart alsalar da aynı ücreti ödemiş olacaklar.”