29 Ekim.
Bugün en güzel bayramımız.
Bugün en değerli günümüz.
Bugün en anlamlı günümüz.
Tek Liderimiz, Büyük Önderimiz, Ülkemizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün anlamlı sözleri ile başlayalım bu çok özel ve güzel günümüze…
“Cumhuriyet; düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister.”
“Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz.”
“Cumhuriyet düşüncede, bilgide, sağlıkta güçlü ve yüksek karakterli koruyucular ister. Hükümetlerin icraatı menfi olup da millet itiraz etmez ve iktidarı düşürmezse bütün kusur ve kabahatlere katılmış demektir.”
“Bütün dünya bilsin ki, benim için bir yandaşlık vardır: Cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. Bu noktada yeni Türkiye topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum.”
“Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir.”
Kutlu olsun dostlar.
**********************************************
Çalışırsan olur…
Dün yine uzun konuştuk Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem’le.
Mutlu; ancak, bazı konularda engellenmelerinden üzgündü.
Bakın neler dedi…
Alt yapı çalışmalarımız devam ediyor. Bitti denmişti de işin içine girince öyle olmadığını gördük. Şu anda Hallaçoğlu’ndan başladık, içme suyu, kanalizasyon, yağmur su giderleri, evsel bağlantılar başladı, ara sokaklar girildi. 10 gün sonra burasını bitirip güzergahımızı belediyenin girişinden köprü başına çevireceğiz. Zor işler ancak yapmamız gerekenler bunlar. Mustafakemalpaşa’nın sorunları neyse çözeceğiz.
Fevzidede Mahallesinde sıcak asfalta başladık. 600 ton asfalt bir günde döküldü. Kanayan yaraydı bunu da çözüyoruz.
Bildiğiniz gibi her belediyenin sıkıntı yaşadığı vergi borçlarını biz ödeyip bitirdik. Nasıl yaptık bunu? Mesai arkadaşlarımızla çok çalışarak. Belediyemize hibe araçlar kazandırdık. Bu arada uzun süredir halkımızın şikayeti olan dükkanların önlerindeki eşyaları zabıta ekiplerimiz topladı.”
Aklıma birden Eskişehir Porsuk Çayı geldi dostlar…
Hemen sordum Başkan Şükrü Erdem’e…
Niye dereye bir iş yapılmıyor? Neden bir Porsuk Çayı gibi olmuyor? 50 yıl önce kayıklarla gezilen dere de niye şimdi gezilmiyor? O dere kenarlarına ailelerce gidilecek parklar yapılamaz mı?
Ve Başkan Şükrü Erdem’in sitemli sözleri…
“Köprünün altındaki hiçbir malzemeye dokunamıyoruz. DSİ dokundurmuyor. Dediğiniz gibi Eskişehir’de Porsuk Çayı ne güzel oldu, biz dereye, dere kenarlarına dokunamıyoruz. Oysa oralara sosyal tesisler, kano ile dere üzerinde geziler düzenlemeyi düşünüyoruz da yapamıyoruz! DSİ’ye yazılarla isteklerimizi ve yapacaklarımızı belirtmemize karşın, olumlu hiçbir cevap gelmedi.”
Peki o köprü ayakları hiç kontrol ediliyor mu?
Üzgündü…
“İnan bilmiyorum. Soğutuyorlar bizi. Bıraksalar bize neler yapacağız, bırakmıyorlar. Oysa o köprümüzü, deremizi, dere kenarlarını çok güzel hale getirmek istiyoruz da izin verilmiyor.”
Acı gerçek.
Yapmayın…
Yazık.
Devlet değil mi belediyeler?
Bırakın da kendi il ya da ilçelerindeki yapılması gerekenleri yerel yönetimler yapsın.
Böyle yapınca kaybeden kim oluyor?
Vatandaş.
Ne güzel istekleri ve düşünceleri var Başkan Erdem’in.
Bırakın yapsın.
