Köşe Yazısı

Yazmayayım dedim de…

Yan pas- geri pas. Savunmadan çok hem de çok yavaş çıkıyoruz. Biz yan top- al- ver yapana kadar rakip forvet oyuncuları dahi savunmadaki yerlerini alıyor.

Yan pas- geri pas.

Savunmadan çok hem de çok yavaş çıkıyoruz.

Biz yan top- al- ver yapana kadar rakip forvet oyuncuları dahi savunmadaki yerlerini alıyor.

Milne ya da A.Suat Özyazıcı sistemi bizim oynadığımız…

Garanti oyun oynayalım! Yemeyelim, basmayalım, kontrollü oynayalım 1 gol atar maçı alırız.

Bu bizim sistem.

Savunma da Ertuğrul- Alperen- Hamza- Barış arasında yapılan 3-4 pastan başka ne yapıyoruz?

Ya rakip?

İki forvetle oynadılar.

O kadar korkak oynuyoruz ki…

Ne Ertuğrul ne de Alperen topu ileri çıkaramıyor; topla da çıkamıyor, dönüyor kaleci Anıl’a.

O kadar korkak ki…

Dakika 45 artı 3; rahat pozisyonda Ertuğrul topu kafayla taca attı.

Bu kadar özgüvensiz ve korkak bir takım.

Sorumlusu kim?

Kendine ve takımına güvenmeyen, ne acı ki oyunculara da bunu kabul ettiren teknik sorumlu.

Son 7-8 dakika genç oyuncular dahi top kaptıracak korkusu ile garanti pas olan yana- geriye dönüyor.

Cesaret verilmemiş ki; idmanda abileri de öyle oynatılıyor.

Kendi evinde resmi 41 bin 70, basın mensupları, protokol derken en az 45 bin kişinin olduğu seyirci ve taraftar karşısında korkak ve yalnız yan pas; geri pas yapmayı öğretilen oyuncu grubu.

Yazmayayım dedim de yazmak zorunda kalıyorum…

Ne diyor ne yazıyoruz haftalardır?

Rakipler bizden korkarken, bizim teknik sorumlumuzun da rakipten ödü kopuyor.

Hele biraz güçlüyse yandı gülüm keten helvası.

“Eyvah eyvah” diyorlar hafta başından bu yana!

Neden bu korkaklık?

Duran top dışında iki stoperimizin ileri çıktığını gören oldu mu?

Yazımı tamamlarken; Aliağa Teknik Sorumlusu Polat Çetin aradı…

“Kayhan Abi; kusura bakma, size yenilmedik!”

“İnce yapıyorsun, hak ettik; kızdırabilirsin kardeşim”

Gülüştük aramızda ve devam etti konuşmasına…

“Abi İlk 21 de oynayan 13 oyuncumuz yok. Hiç oynamayan stoper Necati’yi bugün oynattık. Yanındaki de dördüncü stoperimiz. Elimizde beşinci stoper yok. Bursaspor’un ilk 15-20 dakika sonra duracağını biliyorduk ve ona göre sahaya 4-4-2 sistemiyle çıktık. Kaleci Anıl net pozisyonları kurtardı. 13 eksikle Bursaspor gibi bir takımdan aldığımız 1 puana seviniyoruz, lige tutunduk. Yenilseydik puan farkı 10’a çıkacaktı. Şimdi ikinci yarı da her takım gibi biz de transfer yapacağız, cezalılarımız da yavaş yavaş dönecek. İkinci yarı çok daha güzel geçecek.”

Ne diyor Polat Çetin?

“Bursaspor gibi bir takımdan aldığımız 1 puana sevindik. Ve Bursaspor’un en fazla 20 dakika sonra duracağını biliyorduk.”

Görüyor musun Bursaspor teknik direktörü?

Adamların 13 oyuncusu yok; teknik direktörleri tribünde ve sen bu takıma karşı 45 bin taraftar önünde ezik oynuyorsun.

Yazmayayım diyorum da yine yazacağım…

Şu İstiklal Marşımızın ilk kelimesi olan “KORKMA” beyninize, yüreğinize sokun.

Başkan Enes Çelik…

As idman sahasının her yerine “KORKMA “kelimesini.

Yazmayayım dedim de…

3-0- 4-0 yendiğimiz maçlardan sonra dahi Bursaspor’umuzu eleştirdiğimde; kızanlar oldu…

“4-0 yendik yine eleştiriyorsun”

Önemli olan sonucun arkasına saklanmak değil…

Önemli olan gerçekleri görüp uyarmaktır.

Hiçbir zaman skor yazarı olmadım, olmam da.

Futbol basittir. Oynatmasını bilene.

Biz basit oynamaz ve korkak oynamaya devam edersek harbiden ikinci yarı işimiz bu teknik kadroyla çok çok zor.